Yeryüzünde hayatın nasıl ortaya çıktığı, sayısı bugün için iki milyona varan bitki ve hayvan türlerinin (10-30 milyon kadar türün yaşadığı tahmin edilmektedir) bütün dünyaya nasıl yayıldığı önemli bir sorudur. Tabiattaki canlılık hadiselerini (biyolojik hayat) açıklama ve anlama adına anatomi, fizyoloji, genetik, biyokimya, sitoloji gibi disiplinlerde, sağlık ve beslenme alanında önemli mesafeler kat edilmiştir. 21. yüzyıla damgasını vuracak bilim dallarının başında biyoloji gelecektir. Kanser, AIDS, genetik hastalıklar gibi zor problemlerin bile yeni biyoteknoloji metotlarıyla çözülmesi bekleniyor.
Bütün bunlara rağmen kâinatın, Dünya’nın, hayatın ve insanın yaratılışları bilimin çalışma sahasını ve sınırlarını aşan bir muamma olarak kalmaya devam edeceğe benziyor. Kimsenin şahit olmadığı varlıkların ilk ortaya çıkışı hakkında bütün söylenebilecekler spekülatif birer iddia olmaktan öteye geçmeyecektir. İlk yaratılışın, tıpkı başa sarılmış bir filmin ağır çekimde tekrar gösterilmesi gibi, müspet bilimlerin deney ve gözlem metotlarıyla tekrarlanabilmesi mümkün değildir. Bu, hem yukarıda sözü edilen ilk yaratılışların tekrarlanamazlığından hem de bunları anlamak için geliştirilen model ve senaryo çalışmalarındaki fiziko-kimya şartlarının, aynı zamanda ilk yaratılış süreçlerindeki şartları ve faktörleri asla tam temsil edemeyeceğinden dolayıdır.
Bununla beraber, her şeyi merak eden, sorgulayan ve bir izah getirmek isteyen insan aklı, hayatın ortaya çıkışı hakkında dört kategoride toplanabilecek görüşleri asırlardır tartışmaya devam etmektedir. Üçü insanın kendi zihin ve akıl faaliyetinin ürünü, biri ise ilahî kaynaklı olan bu dört yol dışında mantıken başka bir yol da yoktur. Mezkûr yollar ise:
Birinci Yol: Esbab yani sebepler mevcudatı icat ediyor.
İkinci Yol: Kendi kendine teşekkül ediyor, oluyor, bitiyor.
Üçüncü Yol: Tabiîdir, tabiat iktiza edip icat ediyor; tabiatın tesiriyle icat olunuyor.
Dördüncü Yol: Sonsuz kudret sahibi bir Yaratıcı tarafından icat ediliyor.
İlk üç yol ile mevcudatın vücuda gelmesi sayısız imkansızlıklar barındırmaktadır. Bu imkansızlıklar ileride yazılacak yazılarla detaylıca izah edilecektir. Tarafsız bir nazarla yapılacak tefekkür neticesinde aklın, vicdanın, ilmin ve mantığın göstereceği tek yol ise dördüncü yoldur.
Yorum yok