Ortak ata teorisi, gördüğümüz canlıların tarihsel kökenine inildiğinde ortak bir atayı paylaştıklarını (common ancestor) ve ortak bir soy (common descent) yoluyla geçmişte birbirlerine bağlandığını iddia eden bir teoridir. Buna göre, tarihte geriye gittiğimizde insanların maymunlarla ortak atayı paylaştığı, daha da geriye gittiğimizde bizlerin köpeklerden balığa, bitkilerden bakterilere kadar tüm canlı formları ile ortak bir atayı paylaştığımız iddia edilir. Canlıların akrabalık ilişkilerini açıklayan bu düşünceler de soyoluş ağaçları ile gösterilir. Ağacın gövdesinin alt kısmı ilk canlı organizma veya organizmaları, ağacın dalları da ortak atalardan türeyerek evrimleşmiş yeni canlı türlerini temsil eder. Türlerde meydana gelen değişikliklerin sürekliliği (the principle of continuity) ve türlerin birbirleri ile olan bağlantısı teorinin ana iki unsurudur. Evrimcileri ortak ata düşüncesine sevk eden zahirî ve aslî olarak adlandırabileceğimiz muhtelif sebepler vardır. Zahirî sebepler, bir takım canlıların yapısal benzerlikleri ve yeryüzünde bulunan bütün canlıların aynı genetik dile (DNA) sahip olmalarıdır. Aslî sebep ise Allah’ın varlığını inkâr eden materyalist felsefenin tabiata uyarlanmasıdır. Zira bir yaratıcının varlığı yok sayıldığında, günümüzdeki canlıların ortak atadan türediğinden başka bir alternatif açıklama karşımıza çıkmayacaktır. Teistik evrimciler de gerek evrimci paradigmanın baskısı, gerekse teorinin popülerliği sebebiyle ortak ata düşüncesini ekseriyetle mutlak bir gerçekmiş gibi kabul etmektedirler.
Fatih Buğra SARPER
Yorum yok