Fatih Buğra Sarper Kişisel Blog

Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku!
Veritas Odit Moras

Bismillâhirrahmânirrahîm.
Bugün, ahir zaman Müslümanları olan bizler, enfüs ve âfâkın derûnî âlemi ile kevnî ve lafzî âyetlerin hikemî buudlarını Müslümanca düşünme, anlama ve yaşama konusunda en çok zorlanan çünkü bu konuda en çok taarruza uğrayan kimseleriz. Söz konusu taarruz, Müslüman bireyin ahlâkından âdâbına, amelî hayatından iktisadî kanaatine, siyasî yönelimlerinden i’tikâdî zeminine kadar hiçbir noktayı es geçmeden ve tabir caizse mola vermeden gerçekleşmektedir. Takdir ve teslim edilecektir ki, işbu saldırıların -neticeleri açısından- tesirinde kalınması en vahim olacak yön, i’tikâda taalluk eden yöndür.

İslâm herhangi bir umdesi, parçası reddedildiğinde, inkâr edildiğinde aynı anda topyekûn kendisi de inkâr edilmiş olan, mukaddes bir bütünlük ihtiva eden din-i mübindir. Her nâkısanın, her günahın, her hatanın uhrevî âlemde telafisi bir şekilde mümkün olsa da i’tikâdî nâkısa ve günahın telafisi mümkün değildir. Gayr-i müslîm unsurlar işte bu elim hakikati -şeytanın da telkiniyle- yakînen idrâk etmiş, tüm gayretini Müslümanın saf i’tikâdını sarsacak nazariyeleri onun gündemine idhâle vakfetmiştir. Özelde “din-bilim” genelde “akıl-vahiy” düalizmi üzerinden Müslümanları buhrana sürükleyen anlatıların altında yatan, ardında gizlenen elim hakikat de ne yazık ki işaret ettiğimiz bu husustur.

Evrim nazariyesi etrafındaki çalışmalar, ortaya konulan eserler, içinde yaşadığımız dönemin aslî meselelerinden biri hâline geldiği için hemen her yaş ve kesimden insanın merakını cezbetmektedir. Fakat ülkemizde evrim nazariyesi hakkında bilgi sunan hemen tüm eserler onu tasdik eden, tasdik etmeyeni zemmeden, İslâm-evrim münasebeti hakkında herhangi bir sunum yapma kabiliyetinden yoksun eserlerdir.

Hâl böyle olunca evrim nazariyesi -bilhassa ülkemizde- “bilim” kutsamasının yeni bir güzergahı, arı zihinleri psikolojik bir baskıyla dinden uzaklaştırmanın yeni bir durağı, usûl-menhec bilmeden âyetleri te’vil ve tahrif etmenin yeni bir yolu hâline gelmiştir. Zaten “İslâm’da evrim vardır” şeklinde nevzuhur bir söylemi iddia ve temsil edenlerin kimler olduğuna, İslâm’a ve Ehl-i Sünnet’e ne derece vâkıf ve sâdık olduklarına
sathî nazarla dahi bakan her kişi, bu kabulün arkasında büyük bir boşluğun bulunduğunu teslim edecektir.

Biraz evvel temas ettiğimiz gibi, ülkemizde hemen her gün evrim nazariyesi hakkında yeni bir eser daha kisve-i tab’a bürünmektedir. Bu eserlerin çok büyük bir kısmı onu makbul ve muteber gören eserlerdir. Fakat evrim nazariyesini eleştiren, zaaflarını dile getiren, en önemlisi İslâm-evrim münasebetindeki açmazları, müşkülleri dile getiren çalışmalar ise yok denecek kadar azdır.

Elinizdeki eserin hızlı bir tetkiki neticesinde bende hasıl olan kanaat; temas edilmesi gereken hususlara özlü olarak temas eden ve “yok denecek kadar az” diye tarif ettiğimiz türden çalışmalara önemli bir katkı sunmuş, emek mahsulü bir çalışma olduğudur. Evrim nazariyesini bugüne değin muteber ve makul bir nazariye şeklinde anlatan, onun Allah inancıyla ve dahi İslâm’la muvafakat hâlinde olduğuna delil getirmeye gayret eden türden çalışmalar okumuş olan herkesin muhakkak bu tarz eserler okumasını da tavsiye ederim. Bu itibarla hem eserin müellifini hem de bu eseri neşrederek ehemmiyetli bir müdafaa ameliyesini ifâ eden Kudemâ Yayınevi’ni tebrik ederim. Müslümanların zihnini tahkim eden nice müstakim
eserler neşretmelerini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederim.

Melikşah Sezen
Eyüp Sultan-İstanbul
2021

User Image

fbsarper

Merhaba. Ben Fatih Buğra Sarper. 1988 yılında doğdum. İzmir’de büyüdüm. Bilime, bilgiye ve hikmete meraklı bir araştırmacıyım diyebilirim. 2013'den beri çeşitli platformlarda bilim, felsefe, din, medeniyet, düşünce ve evrim teorisi üzerine yazılar yazmaktayım.

Yorum yok

Bir yorum yazın